ADANA’NIN TARİHİ
Tarihi araştırmalara göre, Çukurova, Yontma taş Devrinden bu zamana yerleşim yeri olmuştur. Çukurova’nın en eski yerleşim yerlerinden biri Tepe bağ Höyüğü ilk çağlardan kalmadır. Höyükte rastlanan surlarla çevrili kısım burada Neolitik çağda yaşayan kent dönemine yön vermektedir.
Tepe Bağın güneyinde Taş Köprü’nün bitişiğinde bulunan kale yıktırılarak yerine tekrardan Adana Kalesi yaptırılmıştır. Yapılan Adana kulesini daha sonra Mehmet Ali Paşa yıktırmıştır. 1553’te Ramazan oğulları devrinde, kent oldukça gelişmiş bu dönemde Ulucami Tuz hanı, Yağ Camii gibi eserler yaptırılmıştır. Adana, Yavuz Sultan Selim’in Mısır seferinden Osmanlılara bağlanmış, 1608’de eyalet olmuştur. Sırasıyla Konya, Malatya, Şam, Halep eyaletlerine bağlı kalmıştır. Bir ara Kıbrıs’tan da idare edilmiş, 1867’de vilayet bundan sonra da Adana Sancağının merkez ilçesi olmuştur. Bu durum Fransız işgaline kadar sürmüştür. İşgal sırasında vilayet merkezi Pozantı’ya nakledilmiş, işgal sona erince Adana yeniden vilayet merkezi olmuştur. Cumhuriyet, devrinde çok gelişmiştir. Cumhuriyet döneminden sonra yeniliklerle birlikte gelişen tarım işleri de ün salmıştır. Tarım işlerinin yanı sıra her ne kadar gelişmiş olsa da bir dürü el değinmemiş günümüze kadar gelen turistlik yerleri bulunmaktadır.
ANAVARZA KALESİ VE ANTİK KENTİ
M.Ö. 9. döneminde Asurlular tarafından yapılan Anavarza Kalesi, Kozan’ın 22 km kuzeydoğusunda bulunmaktadır. Kozan ilçesinin Dilek kaya köyü yakınındadır. 795 senesinde Abbasîlerin eline daha sonra da Ramazanoğlularının eline geçmiştir. On dördüncü gelindiğinde artık kullanılmaz hale gelmiştir. Kilikya’nın bu önemli eserinden sadece hamam, kilise, devasa sur ve sütunlu yol şu an yaşıyor durumdadır. Kale oldukça sağlam bir şekilde halen ayaktadır. Kültür Bakanlığı’na bağlı girişi ücretsizdir.
DİLBERLER SEKİSİ
Yeni Adana Projeleri kapsamında Seyhan Nehri kıyısında yapılmış ve halen günümüzde çokça merak edilip ziyaret edilen sekidir. Yürüyüş ve bisiklet yoluyla birlikte var olan göl ve nehir manzaralı dinlenme ve spor yeridir.
ADANA ATATÜRK EVİ MÜZESİ
Atatürk büyük zaferden sonra, Anadolu’ya 15 Mart 1923 yılında yaptığı ilk ziyarette eşi Latife Hanım’la birlikte Adana’da iki gece misafir oldukları eski adıyla Suphi Paşa Konağı’dır. Seyhan Nehri kıyısındaki bu konağı 1902 yılında Suphi paşa satın almıştır. Suphi Paşa daha sonra konağa bazı odalar ekletmiştir. Atatürk 13 Ocak 1925 de Adana’ya tekrar geldiği zaman, yine bu eve misafir edilmişti. Bugün Atatürk ve Kültür müzesi olarak ziyaret edilen bu turistlik Konağın güneyinde, havuzlu geniş bir bahçesi bulunmaktadır. Kültür Bakanlığı’na bağlı ve giriş ücretsizdir.
MİSİS ANTİK KENTİ VE MOZAİK MÜZESİ
Ceyhan Nehri kıyısında tarihi İpek Yolu’nun bir parçası olarak kalan bölgede bir yapının mozaik taban döşemeleri, akropol surları, hamam, su kemerleri ve 9 gözlü bir taş köprü hâlâ sağlam kalan tarihi eser olarak Adana’nı tarihi zenginliğine halen hizmet vermeye devam etmektedir. Müzenin duvarları ışığı geçirecek türde cam tuğlalardan işlenmiştir.
ŞAHMERAN KALESİ: (YILANKALE) (YILANLIKALE)
Merkezden biraz uzakta yer alan Taş yapı ve 9 kuleli olup, tepe üzerindedir. 12. yy’den kalan yapının resmi adı Yılan kaledir, Adanalılar tarafından Şahmeran denmektedir.
ŞAR ANTİK KENTİ
Adana’nın Tufanbeyli ilçesine yaklaşık 20 kilometre uzaklıkta bulunan Şar Antik Kenti, Hitit, Roma, Bizans ve Osmanlı dönemlerinde kullanılmış eski bir yerleşim yeridir.
Kiznuwatna ve Hitit döneminde önemli antik kentten Roma dönemine ait eserler ayakta kalmıştır. Amfi tiyatro, Bizans kilisesi, ana tanrıçaya adanmış mabedin 6 metre yükseklik ve 3 metre genişliğindeki anıtsal kapısı olan Ala kapı, önemli tarihi eserlerdir. Giriş ücretsizdir.
ADANA ULU CAMİİ(RAMAZANOĞULLARI CAMİİ)
Adana’nın sembol yapılarındandır. Osmanlı devrinde tamirat görmüştür. İnşaatına 1513’de başlanmış ve inşaat 1541’de Piri Mehmet Paşa tarafından bitirilmiştir. On altı ve on yedinci asır çinileri ile dikkati çeken cami, Merkez Cami’den önce Adana’nın en büyük camisi olarak kabul edilir.
ADANA ÇARŞI HAMAMI
Adana Eski Belediye Caddesi’nde, Saat Kulesi’nin karşısında yer alan bu hamam, Adana hamamlarının en eski ve en büyüğüdür. 1529’da Ramazanoğlularından Piri Mehmet Paşa tarafından yaptırılmıştır. 1945’de restore edilmiştir. Yapıldığı tarihten itibaren yalnızca hamam ismi ile tanınmıştır. Yapıldığı dönemlerde suyu büyük dolaplarla ve oluklarla Seyhan Irmağı’ndan getiriliyormuş.
ADANA ETNOGRAFYA MÜZESİ
1845 yılında inşa edilmiş ve sonradan terk edilmiş olan kilise, Fransız işgali sırasında Hastane olarak kullanılmış, 1924 yılından sonra müze olarak düzenlenmiştir. Müzeye giriş ücretsizdir.
TARİHİ KAZANCILAR ÇARŞISI
Büyük Saat’in yanında yer alan tarihi çarşıdır. Günümüzde gündelik ihtiyaçlara yönelik her türlü dükkan bulunmaktadır.
BÜYÜK SAAT
32 metre uzunluğu ile Türkiye’nin en büyük saat kulesidir. Şehrin çarşı bölümünde yer alır.
ADANA ARKEOLOJİ MÜZESİ
Adana’nın ve bütün Çukurova’nın tarihi eserlerinin sergilendiği ve Türkiye’nin en eski on müzesinden biri olan müze, Cumhuriyetin ilanından hemen sonra 1924 yılında kurulmuştur. Müzede zengin çelenkli lahitler, küpler, mancınık gülleri, yazıtlar, sunaklar ve çeşitli mimari parçalar sergilenmektedir. Salonun en çok ilgi gören eserleridir.
ADANA MERKEZ PARK
Sabancı Merkez Camii ile birlikte nehrin kenarında yer alan 2004 yılında açılan park toplam 33 hektarlık bir alana yayılıyor.
Türkiye’nin en büyük parkları arasında bulunan park içinde 12 havuz, 2,2 hektarlık bir çocuk oyun alanı, paten pisti, amfi tiyatro, dairesel biçimli dinlenme terasları ve sosyal donatı alanları bulunmaktadır.
SABANCI MERKEZ CAMİİ
Sabancı Merkez Camii, Seyhan nehri kıyısında yer alır. 1998 yılında hizmete açılan cami, 28 bin 500 kişiye sağlayabildiği ibadet alanı ile Balkanlar’ın ve Ortadoğu’nun en büyük camisi olma özelliğine sahiptir.
ESKİ BARAJ VE REGÜLATÖR KÖPRÜ
Adana’da yeme içme lezzetlerini keşfedebileceğiniz baraj gölü kıyısı ve eski baraj alanıdır.
AYAS ANTİK KENTİ
Kentin ayakta kalan eserleri, Ayaş Kalesi, Süleyman Kulesi ve Marko Polo İskelesi’dir. Asklepieion adı verilen Helenistik döneme ait hastane ve tapınak kalıntılarıyla da ünlüdür. Ayas antik kentin hemen yanındaki adada da sur kalıntıları bulunmaktadır.
VARDA KÖPRÜSÜ
Varda Köprüsü Adana Karaisalı ilçesi Hacı kırı köyünde yer alıyor. Köprü 1900’lü yılların başında Almanlar tarafından yapılmıştır. Bu nedenle Alman Köprüsü diye de adlandırılıyor. 200 metre uzunluğunda ve 99 metre yüksekliğinde olan köprü 1912 yılında hizmete açılmış tarihi ipek yolunun yerini alan Berlin-Bağdat-Hicaz demiryolu hattının bir parçası haline gelmiştir.
HASAN AĞA(KETHUDA) CAMİİ
Sade, alçak katlı, tek bir minareye sahiptir. İnşası 25 sene süren camiin güney duvarında, 1671’de Çukurova’ya gelen Evliya Çelebi’nin imzası vardır. Cami 1813 yılında cami baştan sona onarılmıştır.
ÇOBAN DEDE PARKI VE ÇOBAN DEDE TÜRBESİ
Güzel bir manzara eşliğinde olan park, Adana Büyükşehir Belediyesi’nin çalışmalarıyla beraber Adana’da gezilecek yerler arasında listenin başlarında yer almaktadır.
SEYHAN BARAJI VE BARAJ GÖLÜ
Adana’da 8 Nisan 1956’da hizmet vermeye başlamıştır. 974 günde tamamlanan ve Akdeniz’e dökülen en büyük akarsu olan Seyhan Nehri’nin yol açabileceği su baskınlarından korunmak amaçlı inşa edilmiş barajdır. Baraj gölü çevresinde yer alan dinlenme mekanları ve bölge insanına nefes aldıran önemli yerlerden biri haline gelmiştir.
FEKE KALESİ
Adana’ya 125 km uzaklıktaki Feke’nin federasyon bölgesinde kurulduğu konuşuluyor. Feke Kalesi İlk kez Bizanslıların yaptırdığı Tek giriş kapısı güney yönünde bulunmaktadır ve sadece tek giriş kısmı vardır.
