Konya’nın Kısa Tarihi
Türkiye Cumhuriyeti’nin en güzide kentlerinden bir tanesi olan Konya’nın Milattan Önce 7000’li yıllardan bu yana çeşitli medeniyetlere ev sahipliği yaptığını tarihi açıdan çok önemli bir konuma sahip olduğunu biliyor muydunuz? Konya birçok medeniyete ve hükümdarlığa ev sahipliği ve başkentlik yapmıştır. Hititler, Lidyalılar, Persler, Selevkoslar ve Romalıların sürekli olarak hâkimiyet altına aldığı Konya’nın yedinci yüzyılın başlarında Sasanilerin ortalarında ise Emevilerin bizzat işgali ve kontrolü altına geçmiştir. Konya onuncu yüz yılın başlarına kadar Bizans’ın bir eyaleti olarak varlığına devam etmiştir.
1071 yılında Malazgirt savaşının hemen sonrasında Anadolu’nun kapıları sonsuza kadar Türklere açılmıştır ve Büyük Selçuklu Devleti’nin İmparatoru Sultan Süleyman Şah tarafından Konya fethedilmiştir. 1074 yılında resmi olarak kurulan ve başkenti İznik kabul edilen Anadolu Selçuklu Devleti, 1.ci Haçlı Seferi sırasında İznik kaybedilmiştir. İznik kaybedilince Anadolu Selçuklu Devleti başkenti Konya olmuştur. Anadolu Selçuklu Devleti başkenti olduktan sonra Konya’da birçok değişiklik ve geliştirme yapılmıştır. Konya pek çok mimari süsleme ile süslendikten sonra Anadolu’nun en gelişmiş ve en güzel şehirlerinden birisi haline gelmiştir. Konya’da yapılan değişiklikler ile pek çok esnaf ve zanaatkâr Konya’ya ticaret yapma amacıyla göç etmiştir. 2 yıl içerisinde Konya Anadolu’da ticaretin merkezi haline gelmiş yurdun her bir köşesinden esnaf ve zanaatkârlar bu şehre gelmeye başlamıştır.
Anadolu Selçuklu Devleti 1097 yılından 1308 yılına kadar Konya’nın hükümdarlık verdiği başkent olmuştur. Anadolu Selçuklu Devleti yıkılışı ardından Karamanoğulları Beyliği kurulmuş ve Anadolu’nun hâkimiyetini Anadolu Selçuklu Devleti’nden almıştır. 1465 yılında ise zamanın Osmanlı padişahı olan Fatih Sultan Mehmet Han Hazretleri tarafından Karamanoğulları Beyliği ortadan kaldırılmıştır. Bu vesile ile Konya Osmanlı İmparatorluğu sınırları içerisine katılmıştır.
Fatih Sultan Mehmet Han Hazretleri 1470 yılında dördüncü eyalet olarak Karaman eyaletini kurup merkezini ise Konya kentini yapmıştır. On yedinci yüz yılın ortalarında Karaman eyaletinin sınırları bir hayli genişletilmiştir. Tanzimat döneminde ise Karaman eyaletinin ismi değiştirilerek Konya eyaleti adını almıştır. Konya kentinin nüfusu o dönemler de 1825 kişi olup Türkiye’nin 11’inci dünyanın ise 69.cu en büyük şehirlerinden biriydi. İstiklal Savaşı yıllarında da Konya halkı ve askeri üzerine düşen tüm görevleri başarı ile tamamlamış ve Batı Cephesi Karargâhı olarak adlandırılan Akşehir’i de kurtarmıştır. Mondros Ateşkes Antlaşması akabinde ise Konya İtalyanlar tarafından işgal edilmiş ve 20 Mart 1920 tarihinde ise işgalden kahraman Mehmetçikler tarafından kurtarılmıştır.
9 Ekim 1923 yılından itibaren yani Cumhuriyetin ilanının ardından Konya kentinde sürekli olarak yeni mektepler açılmış ve burada yaşayan yerli halkın eğitim anlamında geliştirilmesi amaçlanmıştır. Dergiler, gazeteler bu kent içerisinde yayınlanmaya başlamış ve insanların daha bilgili olmaları sağlanmıştır. Yurt genelinde olduğu gibi Konya ilimizde de ilköğretim, lise ve yükseköğretim kurumları açılmıştır. Seferberlik ilan edilerek eğitim alanında faaliyetlerin genişletilmesi amaçlanmıştır. Bu eğitim hanelerde öğretmen yetiştirilmiştir. Teknik okullar, sanat okulları, yüksekokullar açılmıştır ve memleketimizin tüm ihtiyacı buna göre düzenlenmiştir.
- Mevlana Türbesi
Konya da gezilecek yerlerin en başında Mevlana türbesi bulunmaktadır. Mevlana Celalettin Rumi’nin kabri Mevlana türbesinde bulunmaktadır. 1274 tarihinde Mevlana’nın oğlu Sultan Veled tarafından yaptırılmıştır. Bu türbe her yıl binlerce yerli ve yabancı turistleri ağırlamaktadır. Gel gel ne olursan ol yine gel sözleriyle kucak açmaktadır. Maneviyatını Mevlana türbesine girdiğiniz zaman iliklerinize kadar hissedeceğinizi söyleyebiliriz. Etrafında bulunan çarşılarda dahi gezerken keyif alacaksınız. Mevlana türbesinde Şeb-i Arus kutlamalarının olduğu dönemlerde yoğunluk artmaktadır. 2014 tarihinde alınan kararla müze ücretsiz olarak gezilmektedir. Konya şehrine geldiyseniz mutlaka Mevlana türbesine uğramanız gerekmektedir.

- İnce Minareli Medrese
Konya’nın Selçuk ilçesinde yer almaktadır. Medrese Selçuklu dönemlerini yansıtan en güzel medreseler arasında bulunmaktadır. Merkezi konumu sebebiyle rahatça ulaşabileceğiniz bir yerdedir. İnce minareli medreseye adımınızı attığınız zaman yapısı sizi fazlasıyla etkileyecek bir mimariye sahiptir. Müze kartınız ile ziyaret edebilirsiniz. İçeride bulunan taş ve ahşap eserler ile ilginizi fazlasıyla çekecektir. Ayrıca döneme ait işçilik ve naifliği sizi etkileyecektir. Güzellikleriyle birçok yerli ve yabancı turistleri kendisine çekmektedir.

- Karatay Medresesi
Alâeddin Tepesinin hemen yanında meydanın köşesinde bulunmaktadır. Küçük bir bölümde bulunmaktadır ancak önemli bir medrese olarak karşımıza çıkmaktadır. Konya’nın dönemlerinde kültür ve merkezi olduğunu kanıtı olarak Karatay medresesi örnek gösterilmektedir. Mimari yapısı ve süslemeleri sizi fazlasıyla etkileyecektir. Özellikle girişte bulunan işlemeler sizi kendisine hayran bırakacaktır.

- Sille Köyü
Buram Buram kokan tarih ve binlerce yıllık kültüre kucak açmış olan sille köyü büyük Selçukludan çok öncelerine dayanmaktadır. Son yıllarda restore çalışmaları yapılmıştır. Sevdiklerinizle hoş sohbetler yapmak için en ideal yer olarak karşımıza çıkmaktadır. Mağaraları, kilisesi, çömlekçi, mum atölyeleri görmeye değer yapılarıyla en önemli yerler arasında bulunmaktadır. Özellikle organik serpme kahvaltı yapmanızı önermekteyiz.

- Konya Selimiye Camii
Mevlana dergâhının batısında yer almaktadır. Şehzade Selim tarafından inşa edilerek klasik Osmanlı mimarisinin izlerini taşımaktadır. Yıllardır devam etmekte olan restorasyon çalışmaları nedeniyle ziyaretçilere kapalı olarak karşımıza çıkmaktadır. Ancak cami etrafında bulunan yerel satıcılardan alışveriş yapıp caminin muhteşem görüntüsünü uzaktan da olsa görme şansını yakalayabilirsiniz.

- Yer Köprü Şelalesi
Havasının suyunun ve tabii ki de manzarasıyla sizi fazlasıyla etkilemektedir yer köprü şelalesi. Oraya giderken yanınıza mutlaka havlu ve şortunuzu da almalısınız. Altı kaymayan bir ayakkabı almanızda önerilmektedir. Bu şelale olağanüstü anılar bırakacağını söyleyebiliriz.

- Kilistra Antik Kenti
Kilistra antik kenti meram ilçesinde yer almaktadır. Kayaların içleri oyularak yerleşim alanları oluşturulmuştur. Kilistra arazi yapısı bakımı adeta peri bacalarını yansıtmaktadır. Bölgede çalışmaların devam etmesiyle birlikte ilgiyi tam anlamıyla üstüne çekmekte olan bir antik kenti olarak karşımıza çıkmaktadır.

- Atatürk Evi Müzesi
Atatürk Konya ziyaretlerinde kendisine verilmiş olan iki katlı küçük bir ev olarak karşımıza çıkmaktadır. Çoğu kişi tarafından bilinmemektedir ancak günümüzde müze olarak kullanılmaktadır. Mustafa Kemal’in kişisel eşyaları ve kıyafetleri bulunmaktadır bu müzede. Aynı zamanda tarihin kokusunu alabileceksiniz. 1928 tarihinde Atatürk’e hediye olarak verilmiştir.

- Alaeddin Camii
Anadolu Selçuklu devri Konya’nın en eski ve en önemli camileri arasında bulunmaktadır. Konya da görülmesi gereken yerlerden birisidir. Mevlana türbesine çok yakın bir mesafe olarak karşımıza çıkmaktadır. Ayrıca caminin mimarisi sizi fazlasıyla etkileyecektir.

- Obruk Gölü
Konya şehrinde sık meydana gelen obruklardan biri olarak karşımıza çıkmaktadır. Konya merkezine yaklaşık olarak 75 km olarak bu obruğa tur düzenlenmektedir. Birçok turistlerin merak ettikleri için geldiği önemli obruklardan birisi olarak karşımıza çıkmaktadır.

Bir önceki yazımız olan Adana Tarihi ve Turistik Yerleri başlıklı makalemizde adana ilinin tarihi turistik yerleri, adana ilinin tarihi ve turistik yerleri ve adana nın tarihi ve turistik yerleri kısaca hakkında bilgiler verilmektedir.