Büyü; doğa üstü, semavi, manevi, mistik ve paranormal gibi doğa üstü güçleri kendi çıkarları için yönlendirilmesi, kullanılması Allah’ın yazmış olduğu kaderi, çizmiş olduğu çizgiyi değiştirmesi olaylarının tamamına büyü denilmektedir. Büyünün geçmişi çok eski tarihlere dayanmaktadır. Dünya üzerinde yaşayan insanlar çok tanrılı dinlere ianandıkları, ilahi bir güç olarak tanımladıkları güçlerle iletişime geçmek, hiyerarşide kendisinin altında yer alan insanları kontrol edip yönlendirebilmek için bu tür olayların içine girmiş ve büyü ortaya çıkmıştır. Büyü sayesinde ilahi güçlerin, çok tanrılı inançlarında yer alan tanrıların kendileri ile büyü aracılığı ile bağ kurduklarına inanırlardı.
Büyü, Allah’ın yazdığı kaderi değiştirmek, çizdiği çizginin dışında bir hayat sürmek amacıyla yapıldığından Allah’a şirk koşmak olarak kabul edilmekte ve günahların en büyüğü olarak görülmektedir. Dinimize göre tevhid inancı vardır. Allahın birliğine, tekliğine iman etmiş insanlar doğa üstü güçlerden medet umup, bu güçleri kendi çıkarları doğrultusunda kullanarak kendileri için yazılmış olan kaderi büyü ve mistik güçlerle değiştiremezler.
Dinimizden önce de var olan büyü ve benzeri güçler dinimizin yer yüzüne gönderilmesi ile çok tanrılı dinler gibi yasaklanmış ve günahların en büyüğü olarak görülmüştür. Büyünün iyisi veya kötüsü yoktur. İyi şeyler için yapılan büyü de Allah’ın yazmış olduğu yazgıyı değiştireceğinden günah kabul edilmektedir.
Yer yüzünde Allah’ın izni olmadıkça hiçbir şey olmayacağından büyü ve sihir gibi şeylerde Allah’ın ol demesi ile olacaktır. Bu nedenle fayda veya zarar getirecek her türlü büyü, sihir ve doğa üstü güçler Allah’ın izni ile gerçekleşir. Bu nedenle büyü, sihir,doğa üstü güçlere inanmak ve sığınmak yerine Alla’a sığınıp Allah’a iman etmek gerekir. Bu durum Kuran-ı Kerimde; ‘’ o sihri yapanlar, Allah’ın izni olmadan hiç kimseye zarar verebilecek durumda değillerdi. Onlar böylece kendilerine fayda veren şeyleri değil de zarar verecek şeyleri öğrendiler’’ şeklinde büyü ve sihir le ilgili ayet bulunmaktadır. ( Bakara suresi, 102 )
Büyü ile uğraşan insanları da şeytanın kulu olarak gören ve bu konuda Kuran-ı Kerim’de: ‘’ şüphesiz, biz insanları ve cinler başka bir şey için değil, bize kul olsunlar diye yarattık.’’ (zariyat, 56 ) , ‘’ Ey Âdemoğulları! Ben, sizlerden ( şeytana )kul olmayacağınıza, ona tapmayacağınıza dair ahd almadım mı ? Muhakkak ki; o (şeytan), size apaçık bir düşmandır.’’ (yasin, 60 ) ayetleri ile insanlara büyünün ne kadar günah olduğu belirtilmiştir.
Büyü ve büyü ile uğraşmak, yapmak, yaptırmak çok günahtır. Büyü yapan veya yaptıran kişilerin ahirette nasiplerinin olmadığı ve cehennemin en alt katına gönderilerek cezalandırılacakları bilinmektedir.
Bir önceki yazımız olan Portekiz’de Nasıl Yaşanır? ve Ne İş Yapılır? başlıklı makalemizde portekiz yaşam giderleri, portekiz'de yaşam ve portekiz'de yaşam koşulları hakkında bilgiler verilmektedir.